FATMA ÖZDEMİR İLE

Çoğumuzun cildimiz ile ilişkisi biraz severken boğmak gibi geliyor bana! 🙂 Bir yandan cildimizi çok seviyoruz, ona iyi bakmak istiyoruz, doğal, dolgun, pırıl pırıl görünsün, mümkünse pürüzsüz, kırışıksız, ışıl ışıl olsun istiyoruz, diğer yandan ona iyi bakacağım derken türlü türlü, ucuz pahalı pek çok kimyasal kozmetiği hiç düşünmeden cildimize sürüyoruz.

Cildimiz en büyük organlarımızdan biri ve cildimize sürdüğümüz her şey yediğimiz içtiğimiz şeyler gibi kanımıza gidiyor, tüm sistemimizde gezerek bir süre sonra bizim parçamız haline geliyor. Düşününce garip gelse de durum bu. Sistemimize ne kadar çok kimyasal ve bedene doğal gelmeyen, diğer bir deyişle doğadan gelmeyen şey girerse, sistemimiz o kadar yoruluyor. Beklentimizin tam tersine cildimiz gittikçe daha yorgun, daha solgun, daha problemli oluyor çünkü hücrelerine ulaşan kanın içindeki şeylerin hiçbirinde yaşam enerjisi yok.

Diyebilirsiniz ki benim cildim şöyle özel, böyle problemli, istisnalar kaideyi bozmaz tabii ama yıllar içinde gördüm ki karmaşık hale gelmiş problemlerin çözümü genelde çok basit şeylerde ve doğada yatıyor. Markaların bizde yarattığı hızlı ve sözde şip şak çözümler, pahalı serumlar, gece için ayrı gündüz için ayrı ürünler yerine akla ve doğaya uygun şeyleri biraz sabır ve güvenle denemek, biraz ufak ayarlar yaparak basitleşmek gerekiyor.

Cildimiz için 2 öneri

Cildimiz özelinde aklıma gelen en basit 2 tavsiyeden biri yemeyeceğiniz hiç bir şeyi cildinize sürmemeniz. Evet bu kadar basit. Düşünün o kremleri, serumları, jelleri yemeyi düşünür müsünüz? Hayırsa cildinize de sürmeyin. Her kişinin cilt yapısı farklı olduğu için tek bir mucize öneri yapamıyorum ama mutfağınızda kullandığınız kaliteli yağları, bitkileri araştırarak ve deneyerek başlayabilirsiniz. İlk aklıma gelenler ülkemizde bolca yetişen ve üretilen zeytin yağı, susam yağı, sade yağ gibi yağlar, gül, defne yaprağı, kekik, kantaron, biberiye, hatta salatalık!

Aklımdaki diğer basit tavsiye yediğimiz içtiğimiz her şey gibi cildimize sürdüğümüz ürünlerin de “içindekiler” kısmına bakmak ve ne olduğunu anlayamadığımız şeyler varsa kullanmamak. Neyi kast ediyorum? Mesela içindekiler kısmında süt, su, yumurta, elma, badem yağı, vitamin, mineral gibi tanıdığınız bildiğiniz şeyler mi var yoksa anlamadığınız petrolatum, dimethicone, polyethylene glycol, paraben gibi şeyler mi? Tanımadığınız şeylerin arasında belki nadiren zararsız şeyler de olabilir tabii ama ne gerek var risk almaya. Cildimiz o ürünlerden çok daha değerli bence.

Altta sizinle çok sevdiğim bir doğal cilt ürününü paylaşmak istiyorum. Yapması kolay, kullanması çok güzel. Cildimizi hem nemlendiriyor, hem serinletiyor, hem de canlandırıyor. Özellikle sıcak günlerde, güneşten yorulmuş ciltlere ilaç gibi, güneşlenmeden önce veya sonra kullanabilirsiniz. Nemlendiricinizin yerine sabah akşam cildinize, veya saçlarınıza kullanabilirsiniz. Beyler traştan sonra kullanabilir. Miktarını 1-2 hafta içinde tüketebileceğiniz kadar yapın, çok fazla yapmayın. Cildiniz için güzel bir yemek yapıyorsunuz gibi düşünün, taze taze yapıp tüketin. Evinizde aloe vera bitkisi yoksa, olan bir arkadaşınızdan isteyin bence 🙂 Yerini severse kocaman kocaman oluyor ve pek çok yavru üretiyor. Eminim sizinle paylaşır.

Aloe Vera ile Doğal Nemlendirici Tarifi

Malzemeler

• Aloe vera bitkisinin dolgun taze bir dalı
• Organik gül suyu
• E vitamini ampulü

Yapılışı

• Aloe vera dalının yeşil kabuklarını soyup içindeki jeli bir kaba alıyoruz
• Jelle aynı miktarda gül suyunu ekliyoruz (yoğun kıvamda bir jel isterseniz daha az ekleyin.)
• E vitamini ampulünü dikkatle kırıp karışıma ekliyoruz
• Bütün malzemeleri bir blender yardımıyla iyice karıştırıyoruz
• Karışımı bir süzgeçten geçirip küçük bir kavanoza veya şişeye aktarıyoruz
• Kavanozun üzerine bir etiketle tarih ve içeriğini not alıyoruz.
• Buz dolabında saklıyoruz. 1-2 hafta içinde tüketmeniz iyi olur
• Günde 1-2 kez nemlendirici olarak cildinize, saçınıza sürebilirsiniz. Beyler traştan sonra kullanabilir. Cildiniz size dua edecek! 🙂

Video

Sevgilerimle,
Fatma Özdemir
13.05.2020
Emirgan/İstanbul