Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde konuşmacılar ve öğrencilerle
Bu sene Mart ayında pek çok öğrenci etkinliğine katılma fırsatı yakaladım. Önce 5 Mart 2019 günü İstanbul Teknik Üniversitesi IEEE Kulubü’nün 10. Elektronik ve Haberleşme Paneli, sonra 8 Mart 2019 günü Ondokuz Mayıs Üniversitesi IEEE WIE (Women in Engineering) Komitesi’nin Sektörde Kadın Etkinliği ve son olarak 16 Mart 2019 günü yine İTÜ IEEE PES (Power and Energy Society) Komitesi’nin Women in Power etkinliği.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde mühendis adaylarının sorularını yanıtladık.
Benim için bu tür etkinlikler, günlük iş rutinimden çıkıp genç mühendis adaylarını tanımak ve diğer konuşmacılarla tanışıp, onların anlattıklarını dinlemek için çok değerli fırsatlar oluyor. Hem önümüzdeki yıllarda iş arkadaşımız olacak gençlerin kafalarındaki soruları, beklentileri duymayı hem de akademide ve diğer firmalarda yapılan şeyleri dinlemeyi seviyorum.
İTÜ IEEE Kulubü’nün üyeleri ve konuşmacılarla
Önceki yıllarda, bu tür etkinliklere gitmeden önce neler paylaşacabileceğimi düşünürken kendimden veya mesleki yaşamım dışındaki konulardan bahsetmek ne kadar uygun olur, sıkıcı mı olur diye bir şüphe olurdu hep içimde. 8 Mart 2019 günü Samsun Havalimanı’ndan Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne aynı arabada birlikte giderken Ford Otosan’dan sevgili Esra Esmer Hanım da aynı çekinceden bahsetti. O anda bu konuda bir anda aydınlandım diyebilirim! Uzun yıllardır dev bir uluslararası otomotiv firmasında çalışan Türk ve kadın bir mühendis olarak onun şahsi hikayesi firmasında yapılan işler kadar, hatta belki daha bile ilginçti benim için.
Esra Esmer Hanım kendini ve Ford Otosan’daki çalışmaları anlattı.
Etrafımdaki pek çok mühendis arkadaşım gibi ben de mühendis adayları da mesleği anlamaya ve anlatmaya çalışırken mühendis kimliği adeta insan kimliğimizden daha değerliymiş gibi değerlendirdiğimizi fark ediyorum. Sanki meslekler insan olmadan da var olabilirmiş gibi veya tek tip bir kıyafetmiş ve bizim insani özelliklerimize o meslekte yer yokmuş gibi. O yüzden kendimizden ve bir insan olarak bu meslek yolculuğunda yaşadıklarımızdan bahsetmek vakit kaybıymış, mesleği tanımak için ayrılan zamandan çalınıyormuş gibi bir telaş içinde oluyoruz. Oysa birbirimizin hikayelerine ihtiyacımız var! Hayattaki yüzlerce seçimi bizden farklı şekillerde yapmış insanların hikayelerini duymaya, hayal kurmaya, birbirimize ilham olmaya, yalnız olmadığımızı hatırlamaya ihtiyacımız var. İş yerinizde, sınıfınızda, yaşamınızda, her gün etrafınızda olup kişisel hikayesini hiç bilmediğiniz kaç insan var hiç düşündünüz mü?
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sektörde Kadın Etkinliği
Bazen üniversitelerden gelen etkinlik davetlerine konuşmacı olarak katılmaları için işyerinde birlikte çalıştığım genç mühendis arkadaşlarla konuşuyorum. Çoğu zaman ilk tepkileri: “Ben ne anlatabilirim ki! Hiç ilginç bir şey yok anlatacağım.” olur. Oysa onların genç bir mühendis olana kadar yürüdükleri kendine özgü yolları, çocukluk hevesleri, öğrencilik hayalleri, iş yaşamında karşılaştıkları ve şaşırdıkları şeyler, edindikleri tecrübeler, hatta şu andaki rutin bir günleri bile çok ilginç bence. Eminim öğrenciler bu tür insan hikayelerini duysalar, meslekler biraz daha ete kemiğe bürünecek ve daha ulaşılabilir, anlaşılabilir olacak.
İTÜ IEEE Women in Power Etkinliği
Bu ay katıldığım üç etkinlikte gördüğüm kadın erkek pek çok öğrenci arkadaş ve konuşmacının kendi hikayelerini duymak isterdim. Samsun’da tanıştığım, üniversite öğrencisi oğlu ve arkadaşları üniversite etkinlikleri düzenlerken sponsor bulmakta zorluk çekiyorlar ve üzülüyorlar diye bir vakıf kurup tüm öğrenci etkinliklerine sponsor olmayı planlayan harika kadının hikayesini duymak isterdim mesela!
Bence birbirimizin hikayelerini duymak bize güç veriyor. İnsanlığımızı hatırlatıyor.
Sevgilerimle,
Fatma Özdemir
17.03.2019
Emirgan/İstanbul