FATMA ÖZDEMİR İLE

• 

Çok sevdiğim ve güncel bir düşünür olan Eckhart Tolle’un Yeni Bir Dünya kitabını okurken nefesimizi fark etmenin faydalarını anlattığı bir bölümde şu anlama gelen cümleler gözüme ve aklıma takıldı: “Tam bir meditasyon, günlük hayatın içinde nefesinizi fark etmenin yerini tutmaz.”

Bu düşünce, sanki hep bildiğim ama tam ifade edemediğim bir şeylerin güzel bir ifadesi oldu. Biraz zaman almış olsa da, öğrendiğim pek çok şeyden sonra fark ettim ki, bir konudaki her şeyi öğrenmek yerine, kendime yarayacak küçük bir kısmını hayatıma katmanın etkisi çok daha fazla.

Herkesten duyuyorum neler neler öğrenmek ve yapmak istediklerini ama çeşitli sebeplerle bir türlü mümkün olamadığını. Kimi yaşamına yoga eklemek istiyor, kimi spor, kimi sağlıklı beslenmek istiyor, kimi hayalindeki stüdyoyu açıp sanat yapmak, kimi müzik yapmak, kimi sigarayı bırakmak ve daha neler neler. Sonra bunlar için gidilecek kurslar, ayrılacak zamanlar, öğrenilecek tonlarca bilgi, iş ve şehir koşuşturmasının içinde çoğumuzu boğuyor ve bu hayaller daha başlamadan bitiyor. Bitse yine iyi! Hep zihnimizde ve dilimizde kalıyor, bir başarısızlık hissi ve mutsuzluk yaratıyor.

Bilmiyorum sizde de benzer bir durum var mı? Varsa bazı konular hakkında bir iki önerim var. Niyet ettiğiniz şey her ne ise onunla ilgili her şeyi öğrenmek yerine o konuda hayatınıza katabileceğiniz basit bir şey varsa onu yapmayı deneyin.

Mesela yoga mı yapmak istiyorsunuz? En iyi stüdyoyu, en ucuz üyeliği ve size en çok hitap eden hocayı bulana kadar kendiniz evde beş dakika veya on dakika sevdiğiniz hareketleri yapın. Ne yapacagınızı bilemiyorsanız meşhur “Aya Selam” veya “Güneşe Selam A” serilerini Youtube’dan açın ve zamanınız yettiği kadar aynı seriyi yapın. İşte artık hayatınızda yoga var!

Şu sıralar en çok moda ve özenilen şeyler arasında meditasyon, nefes çalışmaları…vs. var. Onları tam anlamıyla öğreneceğiniz güvenli bir ortam bulana kadar Eckhart Tolle’un önerdiği gibi her aklınıza geldiğinde (veya her gün rutin yaptığınız bir şeyi yaparken) nefesinize bakmayı deneyin. Mesela şimdi! Nefesinizi tutuyor musunuz? Nefesiniz derin mi sığ mı? Sıcak mı soğuk mu? Şu anda nefesinizi ağzınızdan mı alıyorsunuz burnunuzdan mı? Burun deliklerinizden biri tıkalı mı yoksa ikisi de açık mı? Sadece bunu fark etmekle ne olur demeyin, deneyin bakalım kendinizle ilgili neler keşfedeceksiniz. Ben bunu ilk denemeye karar verdiğimde her ezan duyduğumda nefesime bakmaya başlamıştım ve epey işe yaramıştı!

Veya Ayurveda’yı mı merak ediyorsunuz? Yıllarca sürecek bir eğitime girene kadar veya o dev gibi kitaplardan birini okuyup her şeyi anlamayı çalışmak yerine önce etrafınızda varsa bir Ayurvedik Danışman’a gidin ve onun önerilerini hayatınızda uygulamaya çalışın. Mümkün değil mi? O zaman mevsim döngülerini daha çok fark etmeye ve yaşantınızı buna göre ayarlamaya çalışın. Hep denge olsun peşinde olduğunuz şey. Hayat hızlıysa biraz yavaşlayın, soğuksa biraz ısının, sıcaksa serinde durun, kuruysa sulu şeyler tüketin! İşte hayatınıza biraz Ayurveda kattınız.

Hayaliniz dünyayı gezmek mi? Onu yapana kadar müsait olduğunuz bir gün evden çıkın, yaşadığınız şehirde görmediğiniz bir semti sanki turistmiş gibi gezin adım adım. Dükkanlarına girin, insanları ile konuşun, kahvesini için! Dünya turunuzun bir günü olsun bu gün. Bir sonraki adım yaşadığınız ülkede farklı bir şehir olsun mesela, mümkün mü?

Günlük alışkanlıklarımızı kırmak çok zor biliyorum, kendimden biliyorum! Faydasını teorik olarak bildiğim onlarca şeyden sadece bir iki tanesini bile kendi yaşantıma eklemek hiç abartmıyorum yıllarımı aldı. Ama ekleyebilince fark ettim ki tüm teoriyi bilmek yerine küçücük bir kısmını her gün uygulamak çok çok daha etkili. Bu sebeple diliyorum ki kafanızda taşıdığınız ve bir türlü başlayamadığınız o büyük plan her ne ise o hayalin küçücük bir kısmı için gününüzde yer açmaya ilham olur bu yazı.

Sevgilerimle,
Fatma Özdemir
21.01.2019
Emirgan/İstanbul